Kullanıcılar e-ticareti sadece alışveriş yapmak için değil kendilerine ek gelir kapısı açmak içinde kullanabilirler, ellerinde olan çeşitli ürünleri hepsiburada.com tarzı sitelerden satışa sunabilirler. E-ticareti genel olarak incelediğimizde tüketiciler ve satıcılar için oldukça fazla imkân sundukları için neredeyse vazgeçilmesi imkânsız duruma gelmiştir.
E-ticareti kullanan firmalar internet reklamları ve çeşitli kampanyalarla müşteri sayılarını ve satış oranlarını arttırabilirler.
Elektronik ticaret; özellikle 1995 yılından sonra internet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretin elektronik ortamda yapılması kavramı elektronik ticaret ya da kısaca e-ticaret olarak adlandırılır. Mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları üzerinden yapılmasıdır. Elektronik ticaret, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla;
- reklam ve pazar araştırması,
- sipariş ve ödeme,
- teslim olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır.
İnternetin hızla yaygınlaşması, elektronik ticareti, ticari işlemlerin yürütülmesinde yeni ve çok etkin bir araç haline getirmiştir. Elektronik ticaret, tüm dünyada ticaretin serbestleştirilmesi eğilimi ile birlikte, son on yılda yaşanan ve bilgi iletişimini kolaylaştıran teknolojik gelişmelerin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Yeni ekonominin ortaya çıkışıyla dünya ekonomisindeki rekabet gözle görülür biçimde artmıştır. Geleneksel pazarlama yöntemlerine, internet olanaklarını da ekleyen kuruluşlar, sadece belirli bir kitleye satış yapabilmenin ötesine geçip, üretkenliği ve yaratıcılığı arttıran küresel e-ticaret bağlantıları kurma şansını elde edebiliyorlar.
Eskiden birçok şirket; televizyon, gazete, radyo gibi araçları kullanarak potansiyel müşterilerine ulaşmaya uğraşırken, bugün bunlardan daha etkin ve ölçülebilir olan internet üzerinden reklamcılık kullanılıyor. Geçmişte hedef kitlesine kısıtlı yollarla ulaşabilen şirketler, bugün 50’yi bulan farklı e-pazarlama yöntemiyle daha çok müşteriye daha hızlı ulaşabiliyor. Üstelik bu yöntemler ya tümüyle ücretsiz ya da sıfıra yakın bir bütçeyle karşılanabilecek durumda.
Elektronik ticaretin araçlarını, birbirleriyle ticaret yapanların ticari işlemlerini kolaylaştıran her türlü teknolojik ürünler (telefon, faks, televizyon, bilgisayar, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri, elektronik veri değişimi sistemleri (Electronic Data Interchange-EDI), internet) olarak düşünebiliriz.EDI, ticaret yapan iki kuruluş arasında, insan faktörü olmaksızın bilgisayar ağları aracılığı ile belge ve bilgi ,değişimini sağlayan bir sistem olarak elektronik ticaretin önemli bir aracıdır.
Elektronik ticaret açısından en etkin araç olarak kabul edilen yeni internet teknolojileri ise ses, görüntü ve yazılı metni aynı anda, daha hızlı ve güvenli bir şekilde ilettiğinden, internet üzerinden yapılan bu işlemlerin maliyeti diğer araçlara oranla hayli düşüktür.
Geçmişte bir ölçüye kadar kapalı bilgisayar ağları üzerinden gerçekleştirilen elektronik ticaret uygulamaları, güvenli olmakla birlikte maliyeti oldukça yüksek sistemlerdir. Günümüzde, açık bilgisayar ağı olan internet, elektronik ticaret için çok daha uygun bir altyapıdır. İnternet aracılığıyla, artık kapalı yapıdan açık yapıya geçerek küreselleşen ağların getireceği avantajlardan yararlanılmaktadır. Bu da, özellikle KOBİ’lerin (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin) dünya ticaretinde daha fazla yer almalarına imkân sağlamaktadır.
Elektronik ticaret, özellikle KOBİ’ler için çok uygun bir ticaret şeklidir. Elektronik ticaret, ürün seçeneklerinin< artmasını, ürünlerin kalitesinin yükselmesini ve daha hızlı bir şekilde ödenerek teslim alınmasını sağlamaktadır.
Potansiyel tüketicilerin dünyanın her yanında pazara arz edilen ürünler hakkında bilgi sahibi olmalarına ve yeni üreticilerin dünya pazarlarına girmelerine imkân vermektedir. Daha düşük fiyatlı ve kaliteli ürünlerin pazara girmesi üreticiler arasında rekabetin artmasına ve tüm ticari işlemlerin maliyetinin düşmesine neden olmaktadır.
Elektronik ticaret, üretici ve tüketicileri, özellikle KOBİ’leri geleneksel ticaret engelleri olan pazara uzaklık, bilgi eksikliği ve talebe uygun üretim yapılamayışı gibi dezavantajlardan kurtarabildiği ölçüde yararlı olacaktır.
Ancak, elektronik ticaret ülkelerin tüm ticari sorunlarını (örneğin ulusal tedarik zincirindeki halkaları) çözemez. Elektronik ticaret konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan ülkeler ilk aşamada interneti sadece reklam veya pazar araştırması amacıyla kullanabilirler.
E-ticareti bu kadar gözde kılan unsurlar arasında; e-ticaretin, şirket ile hedef kitlesi arasındaki doğrudan ilişki sağlaması, pazarlamacılara istedikleri bilgileri sunması, hızlı ve düşük maliyetli olması ve tüm bunların elektronik ortamda yapılıyor olması sayılabilir. Diğer olumlu unsurlar arasında ise dağıtımda kolaylık ve ucuzluk, tüketici ile daha rahat etkileşim, anında geri dönüş, dikkat çekicilik, küresel pazarla tanışma, 24 saat hizmet ve anında satış yer alır.
Normal koşullarda ortalama 10 yıl alan markalaşma süreci, elektronik ticaret sayesinde 2 yıla inmiş durumdadır. Bugün “Dünyanın en büyük 500” şirketi listesinde bundan birkaç yıl önce kurulmuş olan onlarca e-şirket yer alıyor.
Etkisi küresel olan internet ekonomisi, hem ticaret hem de siyaseti etkiler. Tüm dünya çapında, iş dünyasının önderleri, kendi şirketlerinin ayakta kalma ve rekabet edebilme yetilerinde internetin oynadığı rolü kabul etmektedir. Şirketlerin, bu yeni ekonomide rekabet edebilmek için internetin gücünden yararlanma gereksinimi ortaya çıkmıştır.
ürkçe adıyla “yatırım getirisi” olarak da bilinen ROI, yapılan yatırımın firmaya nasıl geri döndüğü ve ne oranlarda karlılık sağladığı ile ilgilidir. Başka bir deyişle ROI, yatırım dahilinde harcanan miktarı, mevcut kısa vadeli yatırımdan elde edilen kara bölerek ulaşılan sonuçtur.
Bu tanımın dünyaca kabul görmüş kurumlar tarafından daha resmi şekilde olanı ise şöyledir; OECD (İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı)? Sayısallaştırılmış yazılı metin, ses ve görüntünün işlenmesi ve iletilmesine dayanan kişileri ve kurumları ilgilendiren tüm ticari işlemlerdir.
OECD, e-ticaret sürecini ise şu şekilde tanımlamıştır; Ticaret öncesi firmaların elektronik ortamda bilgilenmesi ve araştırma yürütmesi, Firmaların elektronik ortamda buluşması, Ödeme sürecinin yerine getirilmesi, Taahhüdün yerine getirilmesi, mal veya hizmetin müşteriye teslimi, Satış sonrası bakım, destek, vb. hizmetlerin temin edilmesi.
E-Ticaret ticaret tarafları bakımından dörde ayrılır.
Dünyada 2001 yılında yapılan e-ticaretin hacmi 65 milyar dolar iken, 2007 yıl sonu beklentisi bu rakamın 233 milyar dolara ulaşması yönünde. Türkiye’deki altyapı yetersizlikleri, bilgisayar ve internet kullanımındaki düşük düzey, internete olan güvensizlik ve yüksek fiyatlardan dolayı e-ticaret beklenildiği kadar gelişmiş değil. 2007 yılı BKM verilerine bakıldığında Türkiye’de e-ticaret cirosu 5.537,17 YTL’dir. Bu rakam 2008 yılı Ağustos ayı ile birlikte 6.208,5 seviyesine ulaşmıştır.
E-ticareti sınıflandırmak doğru olmasada uluslararası kabul görmüş iki türü vardır. Bunlar işten – işe e-ticaret(B2B) ve işten – tüketiciye (B2C).
B2B genelde firmalar arası iş süreçlerini birbirine bağlayan e-ticaret türü denebilir. Mesela Tedarikçi ile bayiler arasında siparişlerin internet üzerinden yapılması, süreçlerin internet üzerinden yürütülmesi örnek gösterilebilir. B2C ise örneği gün geçtikce artan bir e-ticaret modelidir. En büyük örneği Amazon tüm dünyadaki tüketicilerin hemen her ihtiyaçlarının karşılanabildiği e-ticaret sitesidir. İş sahibi bu sayede ulaşamadığı milyonlarca müşteriye ulaşma imkanı sağlar.
Online alışveriş mağazalarının en büyük avantajı yılın 365 günü ve günde 24 saat hizmet verebiliyor olması. Eğer internet sitenizin yazılımı ve teknik alt yapısı sağlam yapılmışsa ve düzenli olarak bakımı yapılıyorsa, online mağazanız aralıksız olarak tüm gün boyunca kullanıcılara hizmet verebilir.